30 Aralık 2010 Perşembe

MİSKİN'e

 

Gidecektir. Gitmek ne onun ne senin elindedir. Gidişi daha az kahkaha, daha az söz, can sıkıntılı günler demektir. Şarkının bir kısmını o bilir, bir kısmını sen bilirsin ve onun yokluğunda o ortak şarkıları söyleyemezsin. Gidişi unutma riski demektir. Gidişi "dönüşü nasıl olacak" endişesidir.
Ve çaresizce sayıklarsın, çocuk gibi: "gitmesin".
Gidişi, senin gidişin, mucize ise kalmandır.

Çok Uzaktayım Şimdi....

Çok uzaktayım şimdi...
Film bitti. O telaşlı ve heyecanlı kalabalık... .. Bitti...
Salon boşaldı.
Işıklar söndü.
Herkes gitti.
Ben buradayım. Ve burası çok uzak..
Çok geç oldu belkide düşündük taşındık
Bir çok şeyi birbirimizden sakındık
Bir şey eksik cümlede yüklem mi özlem mi?
Sakladığın şey her neyse beni üzer mi?

Öyle çok şey varki içimde
Hep sustuk konuşmak yerine
Konuşmadığımız her ne varsa seninle
Sakladım gözlerimde

Ne olur sende fazla üzülme
Hep kendi kendine yenilme
Konuşmadığımız her ne varsa seninle
Bir damla gözlerimde

Belki yanlış yoldayız
Kaybolduk kaybolduk,
Gizleyince kendimizde yorulduk
Her hatada telafi gerekli değil mi?
Bizi durduran gurur mu kibir mi?

Öyle çok şey varki içimde
hep sustuk konuşmak yerine
Konuşmadığımız her ne varsa
Seninle sakladım gözlerimde

Ne olur sende fazla üzülme
Hep kendi kendine yenilme
Konuşmadığımız her ne varsa seninle
Bir damla gözlerimde

Zaten Yoktular....

Ne kadınlar sevdim zaten yoktular
Yağmur giyerlerdi sonbaharla bir
Azıcık okşasam sanki çocuktular
Biraksam korkudan gözleri sislenir.

Ne kadınlar gördüm zaten yoktular
Böyle bir sevmek görülmemiştir
Hayır sanmayın ki beni unuttular
Hala arasıra mektupları gelir
Gerçek değildiler birer umuttular
Eski bir şarkı belki bir şiir

Ne kadınlar sevdim zaten yoktular
Böyle bir sevmek görülmemiştir
Yalnızlıklarımda elimden tuttular
Uzak fısıltıları içimi ürpertir
Sanki gökyüzünde bir buluttular
Nereye kayboldular şimdi kimbilir

Ne kadınlar sevdim zaten yoktular
Böyle bir sevmek görülmemiştir.

28 Aralık 2010 Salı

"Sen gelsen Yeter"

Bir dağbaşı yalnızlığı yaşıyorum yeniden.,Dağbaşı yalnızlığı ölümden beter.Hiç kimse aramasa sormasa beni Sen gelsen yeter.Huzur ellerinin güzelliğidir.Gözlerin karşımda mutluluk denizi.Her sabah soframızda ekmeğimizi Sen bölsen yeter..Yüreğim seninle yaylalar kadar serin Ne bir çizgi hasret, ne bir nokta gamYayla dumanı gibi gözlerime her akşamSen dolsan yeter.Bende çaresizlik sonsuz kördüğüm.Bende sabır sende naz..Gündüzünden vazgeçtim düşümde biraz Bir yüz görümlüğü sen olsan yeter..Duymasa da hiç kimse şâir gönlümün,Sende karar kıldığını...Ve içimin şerha şerha yarıldığını,Sen bilsen yeter..Bir gün duysan bittiğimi, tükendiğimi..Çıkıp gelsen uzaklardan korkulu ürkek.Bir incecik dal gibi üzerime titreyerek,Eğilsen yeter...........

25 Aralık 2010 Cumartesi

Hasretin Ağır Geliyor Bazen, Dayanamıyorum..


Seni sevmek geliyor içimden,Hemde ölesiye sevmek Yüzümdeki her tebessümde boynuna sarılmak istiyorum,Her içimin acısında omuzlarında ağlamak, Bahar olsun,kış olsun,yaz olsun, Gözlerim gözlerinde her mevsimi yaşasın istiyorum, Çok şeymi istiyorum çok şeymi senden nedir bu sitem nedir bu sinir nedir bu kadar acı nedir bu kadar hasret ve nedir bu kadar beni derinden etkileyen.Olma yanımda farketmez Bu saatten sonra olamsan ne yazar.Ben seni uzaklardada sevebilirim,bazen saçlarına dokunur bazen yüzünü okşarım bazen tenine dokunur bazen kokunu hissederim ama en kötüsü ne oluyor biliyormusun .....Hasretin ağır geliyor bazen, Dayanamıyorum..

21 Aralık 2010 Salı

Masumiyet..........

Her kar yağışında bile kirlenen birşeydi senin yüzün...
O kadar masum o kadar temizdi ki hiçbirşey kirletemezdi yüzündeki güzelliği....

"Face to Face"

"Sevdiğim bütün yüzleri üst üste koyduğumda bile senin yüzün kadar güzel bir şey çıkmıyordu ortaya...

"Allah'ım ne kadar güzel yüzdü ama biliyorum ki o yüzü bu kadar güzel yapan şey kalbiydi.Baktı sağına Canım kardeşim dedi o an oda benim canım kardeşim oldu sonra baktı soluna hayatım dedi o an oda benim hayatım oldu sonra herkese döndü iyiki varsınız dedi orda bulunan herkes benim içinde "İYİ Kİ VAR"oldu ve dedim ki yüreğime tamam tamam şimdi oldu bir insan senin herşeyin olmuşsa bu iş oldu artık bunun sonunu düşünmeye gerek yok nereye gider nasıl olur ne yaparız nasıl bir hayat beni bekliyor ilerde ne yaşayacağım neyini düşünüyorsun dedim onun elinin değdiği herşey anlam kazanıyorsa düşünsene bir sana değen el nasıl sende anlam kazanacak ne büyük bir mutluluk bu yarabbim.Şükürler olsun diyorum sana yanındakilere seninle ilgili olan herşeye seni bana getiren beni sana götüren bu zamana kadar yaşadığım herşeye şükürler olsun diyorum çünkü Allah o kadar muazzam bir düzen oturtmuşki hiçbir şey gereksiz değil o kadar gerekliymiş ki yaşanılan herşey peşisıra seni bana getirdi ve içime o büyük mutluluğu koydu.Anladım ki bu saatten sonra yüzünün güzel olması için öncelikle kalbinin güzel olması gerekmiş... 


Hoşgeldiniz kalbi güzel insanlar....

16 Aralık 2010 Perşembe

"Atatürk"

Minnettarız............
Kendini bilirkişi sayanlar çok konuştular hakkında, içtiği içkiden, namaz kılarken çekilmiş bir fotoğrafının olmadığına kadar. İçki içmiş de ne yapmış, onun bunun karısına kızına mı sarkmış? İçmişse kendine içmiş öbür tarafta hesabını o verecektir.Namaz kılarken fotoğrafının olmaması da daha iyi, Allah ile kul arasındadır ibadet dediğin. Ayrıca hangimizin var namaz kılarken bir fotoğrafı?Ahiret hayatı varsa, kesinlikle O'nla aynı tarafta olmayı seçerim. Cehennem de olsa nasılsa cennete döner orası. Eğer hepimizin gideceği yer öteki dünya ise şayet, eminim şu anda cennetin en güzel yerindedir.
Yani;
Hiçbir siyasi gruba dahil edilemeyecek kadar halk, rakip tanımayacak kadar önder, bir insan olarak ulu, olmasaydı olmayacağımız bilge kişilik, bir efsane. Demem o ki; adamın hası!


O bizi sevdi.


..ve armağan etti.Şükürler olsun onun bize bıraktığı herşeye!

15 Aralık 2010 Çarşamba

"Şükredin Halinize"



Bunları gördükçe kendimden nefret ediorum.
Kızdığım üzüldüğüm inat ettiğim şeyler geliyor aklıma.
Elimdekilerle yetinmemem geliyor aklıma ve işte ozaman kendimden gerçekten utanıyorum.
Şu halimize şükretmemiz gerekirken nelerle uğraşıyoruz.........

"Kadın ve Adam Olmak"

Kadın kadın olacak..! Seni sadece sen olduğun için, sensin diye sevecek.. Parayla pulla, kariyerle, kimin ne dediğiyle, sınırlamayacak.. Hem sevgilin, hem arkadaşın, hem annen, hem çocuğun olacak, bağrına basacaksın huzurla… Bileceksin ki evde ‘O’ kadın tarafından beklenmenin zevkini hiçbir zevk yaşatamaz sana.. Öyle bir kadın işte.
Nerede öyle kadın yoktur deme.
Sen de adam olacaksın, gidip onu  bulacaksın!

"Zaman Durdu ve Biz Olduk"

Zaman elimde değil.
Kolay zordan doğdu.
Hep öyle oldu.
İçimde hep sen uyudun.
Hep böyle oldu.

Bir sen varmışsın.
Tütermiş kokun gözlerimde.
Yorganım gibi,
Üşüyünce sarıldığım gibi.
Sadece düşeceğimi hissedip
Saçlarına tutunduğum gibi.
Donduruyorum anı.
Elimi saran elini.
Gülüşümüzdeki renkleri.
Birbirine yaslı başlarımızı.
Çözmüyorum sonra.
Öylece bırakıyorum...
Her tarafındayım.
Sağında, solunda, arkanda.
Sesinde, gülüşünde, gözyaşında.
Gecende ve gündüzünde.
Sen vardın ve ben vardım.
Zaman durdu ve biz olduk.

"Sadakat"

Mutlaka sadakat bekliyorsan sevdiğinden.
Mesela alacaksın karşına,onu ne kadar sevdiğini anlatacaksın.
İlle de korkuyorum kaybetmekten diyorsan,yalan söylememek istediğini anlatacaksın.
Mesela hayatın anlamı olduğunu.
Ya da beraber yaşlanmak isteğini.
Yalan söylemeden,
Kavgasız gürültüsüz yaşayacaksın.
Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi sadakatle,
Hem de hep senin kalacakmış gibi sevgili.
Yalansız yaşayacaksın.
Elleriden sımsıkı tutarak.

"KADIN"


Söylenir ki, bir gün Cengiz Han, tüm hanlarını toplamış, sağ yanına da eşini oturtmuş; Cengiz Han hanlarına:
“Ben Hanlar Han’ı Cengiz Han, hepinizin hanıyım”, eşini göstererek:
“Bu da benim HAN IM” demiş.
İşte erkeklerin “eşim” anlamına söyledikleri “hanım” kelimesi oradan geliyormuş… Ne kadar insanca değil mi? Kadının ......adı da var, yeri de, saygınlığı da... 

kimi der ki kadın;

soğuk kış gecelerinde serip bir döşek gibi yatmak içindir...

kimi der ki kadın;

yeşil bir harman yerinde dokuz zilli bir köçek gibi oynatmak içindir...

kimi der ki; hamur yoğurur.

kimi der ki; çocuk doğurur.

kimi der ki; bunca yıldır yaşıyorum hayalimdir

kimi der ki; boynumda taşıyorum vebalimdir

ne hayal ne vebal

ne döşek ne köçek

o benim:

kollarım,bacaklarım, dudaklarım ve başım

o benim özkardeşim, EŞİM, kavga yoldaşım,sırdaşım GÜLÜM'dür..